Bursa, Türkiye’nin hem sahil hem dağ turizmine sahip iki şehrinden biridir. Körfez kenti olmasıyla denize girilebilen birçok sahili barındırırken kayak turizmine de ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanında tarihsel süreçte Osmanlı’ya başkentlik yapmış olması sebebiyle de adım başı tarihe tanıklık edebilirsiniz. Bu güzel gezide kendine has lezzetleriyle de size ziyafet yaşatacaktır. Gelin hep birlikte başlıklar halinde Bursa’da bir gezintiye çıkalım.
1.Yazseverler ve Denize Doyamayanlara
Bursa’nın doğusundan batısına; Eğerce’den Narlı’ya kadar birçok yerde denize girebilirsiniz. Halk plajının olduğu yerler ise; Altınkum, Burgaz, Kurşunlu, Kumyaka, Zeytinbağı, Küçükkumla, Büyükkumla. Kurşunlu ve Kumla sahillerinde ‘kadınlar plajı’ konseptine sahip sadece kadınlara hizmet veren plajlar da mevcut; üstelik belediyeye bağlı olduklarından ücretsiz. Bunların yanında Büyükkumla’dan sonra gelen Narlı’da da denize girilebilecek yerler var. Özellikle ağustos ayı sonunda Marmara Denizi’nin temizlik ortalamasına göre iyi sayılabilecek bir denize sahip.
2.Canı Dağ Havası Çekenlere ve Kampçılara
Bursa şehir sınırları içerisinde bulunan Uludağ her mevsim ziyaretçilerine kapısını açıyor. Dağa bireysel çıkmak için iki farklı yol mevcut. Bunlardan biri arabayla dağ yolundan yapacağınız yolculuk; tahmini yarım saat süren bir tırmanış sonucu Uludağ Milli Park bölgesine ulaşabilirsiniz. Yollar çoğu arabaya uygun, ille de 4*4 bir araca sahip olmanıza gerek yok. Milli Park’ girişler ücretli; yaya, bisiklet, otomobil, karavan gibi her türlü giriş yapılabilirken ücretler değişkenlik göstermektedir. Otomobil giriş ücreti 21 Türk lirasıdır. Ancak benim sizlere tavsiyem aracınızı şehir merkezinde bırakıp çıkış için teleferiği kullanmanız; böylelikle farklı bir deneyim ve görsel bir şölen yaşamış olacaksınız. Teleferik ile iki farklı noktada iniş yapabilirsiniz; ilk noktada inip gezdikten sonra aynı biletle ikinci durağa da gidebilirsiniz. İlk durakta milli park gezintisi yapabilir, yemek yiyebilir ve bungalov evlerde tatil yapabilirsiniz. İkinci durak oteller bölgesi olarak bilinmektedir. Uludağ kayak merkezi ve adını duyduğunuz çoğu otel bu duraktadır. Teleferikten indikten sonra eğer aracınız yoksa sizi her bölgeye götüren minibüsler mevcut. Hocalardan kayak eğitimi alabilir eğer ben biliyorum diyorsanız kayak takımı kiralayabilirsiniz. Kışın kayak yapabilir yazın ise kamp alanında çadır kampı gerçekleştirebilirsiniz. Yine teleferiğin ikinci bölgesinde inip arabayla 2 dakika uzaklıktaki(yürüyerek gitmek de çok uzun sürmüyor) ‘Bakacak’ adı verilen tepeye gidebilirsiniz. Burada, eğer şansınız yaver giderse ve hava sisli olmazsa, Bursa manzarasına karşı yaklaşık 1740 metre yükseklikte çay içebilirsiniz.
3.Tarih Gezginlerine
Bursa’nın ‘Çekirge’ semti en eski yerleşim yerlerindendir. Burada gidilebilecek iki müze mevcut: Bunlardan biri Atatürk Köşkü ya da Atatürk Müzesi, bir diğeri ise Karagöz Müzesidir. Çekirge’den biraz yukarı çıktığımızda tarihi surların önünden geçerek Bursa’nın ‘Heykel’ semtine gelmiş olacaksınız, burada şehrin tarihi sembollerinden Ulucami sizi karşılayacak. Osmanlı mimarisinin en önemli örneğini görmüş olacaksınız. Heykel aynı zamanda şehrin en merkezi yeridir diyebiliriz. Kapalı çarşıyı ve birçok hanı gezebilir, hanların içinde çay içebilirsiniz. Heykel ismini Atatürk heykelinin bulunduğu bir meydandan almaktadır. Bu heykeli geçip Setbaşı’na doğru yürürseniz yine dünyada çok az örneği bulunan köprü üstü çarşısına yani ‘Irgandı Köprüsü’ne ulaşacaksınız. Birçok el sanatını gözlemleyebileceğiniz bu köprüye gitmenizi tavsiye ederim. Bu düz güzergâh üzerinde içeriye yapacağınız sapmalarla birçok tarihi ziyaret daha gerçekleştirebilirsiniz.
Örneğin; surları gördüğünüzde Tophane’ye doğru yönelerek Bursa Saat Kulesi’ne ulaşabilir ve buradan şehri kuşbakışı olarak izleyebilirsiniz. Saat Kulesi’nin bulunduğu yerde Osmanlı Devleti’nin kurucularını ve birçok tarihi ismin türbesini ziyaret edebilirsiniz. Türbe ziyareti için bir diğer önemli şehir sembolümüz ise Yeşil Türbe’dir. Cumalıkızık da Unesco Dünya Mirası Listesine girmiş bir semtimizdir.Şehir merkezinden biraz uzak oluşu sebebiyle zamanınızı ona göre planlamanızı tavsiye ederim. Cumalıkızıkta arnavut kaldırımlı tarihi evleri gezmenin yanı sıra birçok lezzet de tadabilirsiniz.
4.Damak Tadı Gezginlerine
Bursa’nın lezzetleri serisine elbette ki ünlü ‘İskender Kebabı’ ile başlamak yerinde olacaktır. Birçok şubesi mevcutken Heykel semtinde Ulucami’nin biraz ilerisinde küçük mavi renkte bir dükkan ile karşılaşacaksınız; burası İskender Kebabı’nın ilk şubesi. Kebap ile aynı yarışa girebilecek bir diğer lezzetimiz ise ‘Pideli Köfte’. Pideli köfte nerede yenir derseniz Heykel semtinde bulmanız hiç de zor olmayacaktır derim. Etli lezzetlerden devam edelim; bir başka lezzetimiz ise ‘cantık’. Tıpkı diğerleri gibi cantığı da Heykel’de yemeniz mümkün. Ama size bir tavsiye; cantık yemeden önce çarşı pazarı esnafına bir danışın, onlar sizi yönlendirecektir.
Biraz da kahvaltılık lezzetlerden bahsedelim; hep birlikte Bursa Ördekli Kültür Merkezi’nin önünde buluşalım. Yolun tam karşısında tarihi lezzetler sizi beklemekte; cevizli lokum ve tahinli pide. Cevizli lokum tuzlu bir poğaça türüdür genelde kahvaltı masalarını süsler ve çayla iyi gider. Bu kahvaltıyı tahinli pideye de yer kalacak şekilde bitirebilirseniz; tatlı niyetine Bursalıların deyişiyle bir ‘tahanlı’ iyi gider. Bu iki lezzetin yeri ise tarif ettiğim gibi Demirtaş metro istasyonunun sizi götürdüğü yer, Ördekli Kültür Merkezi’nin karşısı.
Sevgili okuyucular hepinizi bir gün Bursa’ya bekleriz. Bir gün içinde hem denize girebilir hem dağ havası alabilir hem de lezzet şöleni yaşayabilirsiniz. Hepinize şimdiden iyi gezmeler!