Tüm ülke insanlarının Türkiye denilince ilk aklına gelen yer olan İstanbul hem bizim tarihimizde hem İslam tarihinde hem de Hristiyanlarca çok önemli ve kutsal yerlerden biridir. Yazımızın devamında 2022 İstanbul’da gezilmesi gereken yerler hakkında güncel bilgi vereceğiz.

‘’Kostantîniyye (İstanbul’un o dönemdeki ismi) elbette fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan! Onu fetheden askerler ne güzel askerler!’’ olarak Hz. Muhammed’in müjdesini verdiği bunun üzerine İslamiyet’in kabulünden sonra tüm padişahların İstanbul’u almak için defalarca mücadele ettiği bilinmektedir.
Hristiyanların ise Hac ibadeti için uğramaları gereken şehirlerden biridir.
Osmanlı’ya uzunca bir süre başkentlik yapmış olan İstanbul’un her semtinden ayrı bir güzellik fışkırmaktadır. İçerisinde gezinirken modern ve geçmişten kalmış muhteşem eserlerin iç içe geçtiği görülür.
Müze, saray, cami, park, bahçe, birbirinden güzel gidilecek mekan, dünyanın en güzel otelleri vb. daha pek çok farklı gezilebilecek yer bulunmaktadır. Gezmekle bir haftada bitiremeyeceğiniz kadar çok her Türk’ün görmesi gereken yerler vardır.
Ayasofya
Ayasofya Bizans İmparatoru Konstantios’un emri üzerine 360 yılında inşa edilmiştir. Buranın bir özelliği de Dünya üzerindeki en eski katedrallerden biri olmasıdır.
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet Mimar Sinan’a minareler yaptırmış ve katedrali camiye çevirtmiştir.
1935 senesinde müze haline getirilmiştir; ancak 2020’de tekrar ibadethane olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Burayı gezmek isteyenler Pazartesi günü tatil olduğunu bilmeli; yazın 09.00 – 19.00’da açık olduğunu ve kışın 09.00 – 17.00 arasında açık olduğunu bilmelidir.
Sultan Ahmet Meydanı
Roma İmparatorluğu döneminin burayı eskiden hipodrom olarak kullandığı bilinmektedir. Bu nedeni ile eskiden at meydanı olarak bilinmektedir. Osmanlı döneminde 1616’da yapılan Sultan Ahmet Camisi de yine burada yer almaktadır.
Buraya gelenlere verilebilecek tavsiyelerden biri de kesinlikle Sultan Ahmet köftesi yemeden ayrılmamaları.
Topkapı Sarayı
İstanbul denilince akla ilk gelen yerlerden biri Tarihi Yarımada’da yer alan Topkapı Sarayı’dır. Sarayburnu, Fatih semtinde yer alan bu saray İstanbul’un fethinin hemen ardından yaptırılmıştır. Yaklaşık 400 yıl boyunca hanedanlar burada yaşamış ve tüm ülkeyi buradan yönetmişlerdir.
Müzeyi gezmek isteyenlerin burada girmelerini mutlaka önerdiğimiz yerler Has Oda, Köşkler Bahçesi, Has Oda içerisinde yer alan Hırka-ı Saadet Dairesi (Hz. Muhammed’e ait bir hırka, ona ait bazı eşyalar ve büyük sahabilere ait birtakım eşyalar bulunur), Babü’s Saade, Haremlik kısmıdır.
Topkapı Sarayı halka Salı günleri hariç tüm günler açıktır. Hafta içi açık olduğu saatler 10.00 – 17. 30; hafta sonu açık olduğu saatler ise 10.30 – 17.30 şeklindedir.
Yerebatan Sarnıcı
Bizans döneminde kalan Yerebatan Sarnıcı’nın inşası 532 yılına dayanmaktadır. Dönemin hükümarı Justinianus burayı halkın su gereksinimini karşılamak için yaptırmıştır. Fetihten sonra da bir süre halkın su ihtiyacı buradan karşılanmıştır.
Günümüzde konser alanı olarak da kullanılan bu mekan ışıklandırılarak harika bir görünüme büründürülmektedir.
Buraya gitmek isteyenler haftanın herhangi bir gününü tercih edebilirler. Yazın 09.00 – 18.30; kışın 09.00 – 17.30 saatlerinde halka açık bir yerdir.
Burada İstanbul’un pek çok tarihi mekanında geçerli olan MüzeKart geçersizdir. Ancak öğretmen ve öğrencilere 5 TL diğer vatandaşlara 15 TL şeklinde ücret uygulanmaktadır. Yabancı turistlerden de 30 TL alınmaktadır.
Galata Kulesi
İstanbul’un en çok merak edilen ve gezilmek istenen yerlerinden biri olan Galata Kulesi elbette ki önerilerimiz arasında yer alıyor. Bu kule Bizans İmparatorluğu döneminden kalan tarihi eserlerden bir ve 500lü yıllarda Justinianos’un emri üzerine yaptırılmış.
Kulenin en üst noktasına çıkanlar muazzam bir İstanbul manzarası ile karşılaşmaktadır. Kışın 10.00 – 19.00; yazın ise 10.00 – 22.00 saatleri içerisinde kuleye giriş yapılabilmektedir. Girişler için 30 TL kadar ücret alınmaktadır.
Kapalı Çarşı
Osmanlı döneminde ekonominin canlanmasını sağlamak için açılan Kapalı Çarşı günümüzde İstanbul’un simgelerinden biri haline gelmiştir. Dünya’daki en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan bu mekan 45.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır ve içerisinde 4 binden fazla dükkan vardır.
Yabancı turistlerin Grand Bazaar olarak adlandırdıkları Kapalı Çarşı’da halı, kilim, tarihi eserler, kuyumcular, birbirinden güzel baharatlar, kumaşlar, hediyelik eşyalar vb. aklınıza gelebilecek her şey satılmaktadır.
Herhangi bir ürün satın alma niyeti taşımasanız bile atmosferini soluduğunuzda ne kadar keyifli bir yer olduğunu görebilirsiniz.