İstanbul’un Tarihi Değeri Ayasofya Camii ve Müzesi

Ayasofya Camii, dünya mimarlığı açısından tarihte ayakta kalmayı başarmış, görkemli, ihtişamlı görünümü ile Doğu Roma İmparatorluğu tarafından İstanbul’da inşa edilmiş bir kilisedir. O dönemlerde katedral işlevi taşırken günümüzde Müslümanların camisi olarak hizmettedir. Tarihine göz atılacak olunursa Bizans döneminden günümüze gelmeyi başarmıştır. Ve dünyanın  8.harikası olarak gösterilmektedir. Ayasofya görkemiyle Bizans İmparatorluğuna katkıları ile dünyada en kalıcı yapısı ile dikkat çekici olan bir yapı özelliğini taşımaktadır. Ayasofya İstanbul’da Fatih ilçesine bağlı SultanAhmet semtindedir.

Ayasofya Ne Zaman Yapıldı

Ayasofya’nın tarihi Doğu Roma İmparatorluğu zamanlarından günümüze gelmektedir. 3  kez inşa edilmiştir. 1923 Cumhuriyetin ilanı ile birlikte camii olarak kullanılma devam etse de Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1935 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Bu dönüşüm 1947 yıllarında tamamlanabilmiştir. Yapılan restoreler birlikte Ayasofya Müzesi şu an Unesco Dünya Mirası listesindedir.

Ayasofya’nın içine girildiğinde asıl ihtişam ve beraberinde Osmanlı İmparatorluğu izleri görülmektedir. En büyük ibadet merkezi olan Ayasofya’da İstanbul Fethi ile birlikte Fatih Sultan Mehmet burada namazını kılmıştır. Ayasofya İstanbul’a kattığı manzara güzelliğini halen korumaktadır. İçeriyi gezmek o maneviyatı hissetmek içerideki mimariye hayran kalmak Ayasofya ziyaretleri için söylenebilecek alt başlıklar gibidir. Bizanslılardan ve Osmanlılardan kalma pek çok saraylar, kiliseler, dikili taşlar arasında en görkemli sınıfta olan Ayasofya sanat açısından ve mimari tarzı açısından dünya başyapıtı olarak gösterilmektedir. 7500 m2 yüzölçümüne sahiptir. Çok özel bir mimariye sahip olması orta ve yan mekanlarının özellikleri, iki katlı yapının karteks özellikleri ile Dünya’nın  en önemli kültür ve beraberinde tarihsel açıdan mirası sayılmaktadır.

Ayasofya Kaç Yaşındadır?

Ayasofya’nın yaşı 1483 olarak belirlenmiş olup tarihte çok kez ciddi hasarlar görüp yeniden restore edilmiştir. Her restore sırasında da ek yapılar inşa edilerek görkemliliğini arttırmıştır.

Her yıl Ayasofya yerli ve yabancı turistlerin deyim yerindeyse akınına uğramaktadır. Müzenin özellikleri açısından bir değerlendirme yapılacak olunursa kullanılan yoğun mozaikler hep ilgi çekici olmuştur. Özellikle iç cephelerde kullanılan mozaikler Meryem Ana ve Hz .İsa’yı resm etmektedir. Ayasofya’ya gidildiğinde Ağlayan Sütun adlı yapıyla karşılaşılır ki; bu yapının hikayesinde Meryem Ana vardır. Hz.İsa’nın işkenceye maruz kalması ile Meryem Ana bu sütuna yaslanıp ağlamıştır. Ve gözyaşları da bu taşı delip geçmiştir. Bu sütun kutsal sayılmakta olup turistlerce ilgi odağıdır.

Ayasofya anlatılmaz, yaşanır.

Bir cevap yazın